23 Mart 2014 Pazar

BURSA


ULU CAMİİ

Ulu Camii: Bursa'nın simgelerinden biridir 
ihtişamlı duruşuyla kendine hayran bırakan, tarih kokan her köşesi ile kendine bağlar. Bursa'nın kalbinin attığı bu cami, Osmanlı Devleti 'nin dördüncü hükümdarı Yıldırım Bayezid tarafından mimar Ali Neccar 'a 1396-1399 yılları arasında yaptırılmıştır. 


Avlusu, çevresi, mimarisi, huzur kokan atmosferi ile bambaşka bir boyuta götürür sizi, olduğunuz andan çok uzaklara dalıp gidersiniz bu görkemli caminin havasını soludukça. Evliya Çelebi'nin ifadesi ile Bursa'nın Ayasofyası'dır Ulu Camii. Bursa'nın ruhuna dokunmak, onu tam anlamıyla yaşamak ve hissetmek istiyorsanız Ulu Camii ilk duraklarınızdan biri olmalı.






YEŞİL TÜRBE

Yeşil Türbe: Zaman ve mekan kavramını unutmak, hiçbir şey düşünmeden sadece o anı yaşamak istiyorsanız, Bursa'daki, hatta belki de Türkiye'deki en doğru adreslerden biridir Yeşil Türbe. Turkuazdan maviye dönen türbenin rengi çeler önce gönlünüzü, sonra mimarisini yakından gördükçe çıkmak istemezsiniz içinden ve yere kadar sarkan dalları ile üstünüze yemyeşil bir gölge olan çınar ağacı son vuruşu yapar ve sizi kalben buraya bağlar. 





Yüzyıllık ağaçların gölgelediği bahçesi, eşsiz mimarisi ve mistik atmosferi ile ziyaret edenleri büyüler ve yeşil türbe şehrin her yerinden görünür. 1421 yılında Yıldırım Bayezid'in oğlu Sultan Mehmet Çelebi tarafından yaptırılan Yeşil Türbe'nin mimari Hacı İvaz Paşa'dır. I. Mehmet Çelebi türbeyi yaptırdıktan 40 gün sonra vefat etmiştir. Osmanlı mimarisinde tüm duvarlarının çini ile kaplı olduğu tek türbe Yeşil Türbe'dir.






EMİR SULTAN TÜRBESİ VE CAMİ

Türbelerin, camilerin, tarihi eserlerin gölgesinde bir şehir olan Yeşil Bursa'daki önemli yerlerden biri de Emir Sultan Camii ve Emir Sultan Türbesi'dir. 1366 – 1429 yılları arasında Yıldırım Bayezid'ın kızı Hundi Fatma Hatun tarafından kocası Emir Sultan adına, Çelebi Sultan Mehmed'in hükümdarlığı sırasında inşa ettirilmiştir.



 Çınar ve selvi ağaçlarının gölgelediği bir avlusu ve avlusundan eşsiz bir manzarası vardır türbenin. Türbenin hemen altında Emirsultan Mezarlığı yer alır. Cami sekizgen kasnak üzerine oturan tek kubbeye sahiptir ve mihrabı da, 17. yüzyılda İznik çinileriyle yaptırılmıştır. Cami ve türbeyi ziyaret ettikten sonra çevredeki hediyelik eşya satan tezgahlardan alışveriş yapabilir ya da hemen yakınındaki çay bahçesinde günün yorgunluğunu atmak ve şehri izlemek için mola verebilirsiniz.








ULUDAĞ

Bursa'nın güneybatısında bulunan Uludağ Kayak Merkezi, 11.338 hektarlık bir alanı kapsamakta. Kış aylarında en çok tercih edilen tatil bölgelerinden biri olduğu için kayak merkezine yakın oteller de bulunmaktadır.



 Uludağ Kayak Merkezi'ne birkaç günlük tatile gelenler kadar, günübirlik gelenlerinde sayısı fazladır. Kış turizmi açısından gelişmesine katkı sağlayan Uludağ Kayak Merkezi'ne yerli turistler kadar yabancı turistler de yoğun ilgi gösteriyor.





İNKAYA ÇINARI

Dallarının her biri tek başına nice hemcinsinin gövdesi kadar. Dakikalarca yürüseniz bile, yine onun gölgesinde geziniyor, nereye oturursanız oturun, yine onun himayesinde dinleniyorsunuz.



Uludağ'ın eteğinde, Uludağ gibi ulu ve gösterişli İnkaya Çınarı.
Gördüğü Bursa manzarası, şehrin keşmekeşinden uzaklaştırıp dinginliğe kavuşturuyor. Heybetli dallarının altında dinlenip, çayınızı yudumlayabileceğiniz bir de çay bahçesi var.
Türkiye'nin en yaşlı ağaçlarından olan İnkaya Çınarı'nın boyu 40 metreye yakınken, gövdesinin kalınlığı 10 metreye yakın. Dallarının kalınlığı ise 4 metreyi buluyor.
2008 yılı itibariyle 600 yaşına giren tarihi çınar ağacı, adını dünyaya da duyurmuş. Haliyle yerli ve yabancı turistlerin uğramadan geçmediği önemli bir sembol haline gelmiş.





ULUABAT GÖLÜ


Uluabat Gölü zengin tür çeşitliliğine sahip olması ve önemli bir sulak alan olması nedeni ile ülkemizde koruma altına alınan 12 Ramsar alanından birisidir. Bunun yanında Yaşayan Göller programının içinde de yer almaktadır. Uluabat Gölü Türkiye’nin orta büyüklükteki göllerinden bir tanesidir.


 Doğu-batı doğrultusunda uzanan gölün uzunluğu 24 km, genişliği ise 10 km’dir. Avrupa’dan Asya’ya uzanan önemli kuş göç yollarından bir tanesinin üzerindedir. Uluabat Gölü; Anadolu’ya kuzey-batıdan giren kuş göç yolu üzerinde bulunması nedeni ile bünyesinde yüksek miktarda kuş barındırması, çok zengin flora ve faunaya sahip bir sulak alan olması nedeniyle son yıllarda tüm dikkatleri üzerine çekmiştir.






KARAGÖZ ANITI


Karagözevi, Bursa’da düzenli olarak Karagöz gösterisi yapılan tek mekandır.  
Çekirge Caddesi üzerinde Karagöz Anıtı’nın karşısında yer alır. Anıtın karşısındaki eski bir trafo binası 1997 yılında Karagöz Evi’ne çevrilmiş ve haftanın 3 günü düzenli gösteriler başlamıştır.


Binanın dış yüzeyi 2005 yazında Karagöz figürleri ile kaplanarak restore edilmiştir.
Karagöz Evi’nde Şinasi Çelikkol ve Bursa Karagöz Tiyatrosu oyunlar sergilemektedir.
Karagöz Evi’nde Karagöz oyunlarının sergilendiği 100 kişilik salonun yanısıra sabit Karagöz Figürleri Sergisi, değişik ülkelerden toplanmış kukla ve gölge oyunları figürleri sergilenmektedir. Türkmen  ve yörük köylerine  kıyafetlerinin sergilendiği bir sergi odası da mevcuttur.  
Karagöz Evi, Karagöz gösterileri dışında çeşitli seminerler, kısa film, dia-pozitif gösterileri, dinletiler, söyleşiler düzenlenen bir kültür mekanıdır.






KOZA HAN

Koza Han eskiden ipek böceği kozalarının satışının yapıldığı bir yerdi. Kozalardan elde edilen ipek kumaşlar Bursa'nın tekstil merkezi olmasında ilk rolü oynamıştır. Koza Hanın içinde geniş, dikdörtgen bir avlunun çevresinde iki katlı olan han 95 odalıdır, tam ortasında küçük bir mescidin altında bir şadırvan vardır.


Hanın doğusunda ahır ve depoların bulunduğu Dış Kozahan denilen ikinci bir avlulu bölüm vardır. Uzunçarşı’ya mavi çinilerle süslü bir taçkapı ile açılır.
Koza Han halen Bursa ekonomisine ipekçilik alanında katkılarını sürdürmektedir. Üst katında ipek mamüllerini satan dükkânların yanı sıra alt katta da modern kafeteryalar mevcuttur.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder