23 Mart 2014 Pazar

SİVAS



ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE

Çifte Minareli Medrese Anadolu'nun en ünlü tarihi yapılarından birisidir. Sivas, Medreseler Sokağında İzzeddin Birinci Keykavus Şifahanesi’nin karşısındadır.

İlhanlıların büyük veziri Sahip Şemseddin Mehmet Cüveyni tarafından 1271-1272 (H.670) tarihinde yaptırılmıştır. Medresenin mimarının Kölük bin Abdullah olduğu ileri sürülüyorsa da isim okunamadığından yapan kesin olarak belli değildir. Anadolu’da yapılmış en abidevi medreselerden biri olan ve Darülhadis adıyla da tanınan Çifte Minareli Medrese ne yazık ki büyük yıkıma uğramış, bugün çok az bir kısmı ayakta kalabilmiştir. Harab olması sebebiyle 1882’de ilk önce hastahane, sonra okul haline getirilmiştir. Ön cephesi Halil Edhem Beyin çabasıyla yıkılmaktan kurtulabilmiştir. İki katlı, dört eyvanlı bir yapıdır. Taçkapının üzerindeki tuğla minareler çini bezemelidir. Bitkisel ve geometrik motiflerle süslü taşkapı ile yanlarındaki mukarnaslı nişler yapıya hareketli bir görüntü kazandırmıştır. Köşelerde yivli yarım kuleler vardır.



Son yıllarda yapılan kazıların da ortaya koyduğu gibi, Çifte Minareli Medrese, yalnız medreseden ibaret olmayıp, çevresinde diğer bazı yapıları da içine almaktaydı.


KONGRE BİNASI ATATÜRK VE ETNOGRAFYA MÜZESİ

Sivas Kongresi, Mustafa Kemal'in Amasya Genelgesi'ni açıkladıktan sonra bir çağrı üzerine I. Dünya Savaşı'ndan sonra işgale uğrayan Türk topraklarını kurtarmak ve Türk milletinin bağımsızlığını sağlamak için çareler aramak amacıyla seçilmiş ulus temsilcilerinin Sivas'ta bir araya gelmesiyle, 4 Eylül 1919 - 11 Eylül 1919 tarihleri arasında gerçekleşen ulusal kongredir.




Sivas Kongresi'nde alınan kararlar, daha önce gerçekleştirilen Erzurum Kongresi kararlarını genişleterek tüm ulusu kapsar bir nitelik kazandırmış ve yeni bir Türk Devleti'nin kuruluşuna temel olmuştur; bu nedenle Sivas Kongresi'nin Türkiye Cumhuriyeti tarihindeki önemi büyüktür.
Sivas Kongresi'nde, Erzurum Kongresi'nde alınan vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığıyla ilgili kararlar aynen kabul edilmiştir.Sivas kongre binasıda bu kadarların alındığı binadır.

''BİZ CUMHURİYETİN TEMELLERİNİ BURADA ATTIK'' MUSTAFA KEMAL ATATÜRK



SİVAS ULU CAMİİ

Sivas Ulu Camii, Anadolu Selçuklu Devleti sultanı II. Kılıç Arslan'ın ülkeyi 11 oğlu arasında paylaştırmasıyla Sivas-Aksaray arasındaki bölgeye hükümdar olan Kutbeddin Melikşah saltanatı zamanında Kızılarslan bin İbrahim tarafından 1196-1197 yıllarında Kul Ahi'ye yaptırılmış, Sivas ilinin Merkez ilçesinde yer alan camii.


Caminin I. İzzeddin Keykavus tarafından 1212 yılında onarıldığı, 1213'de de minaresinin yapıldığı bilinmektedir. Sivas Valiliği tarafından 1955 yılındaki onarımı sırasında, hem yapım hem de onarım yazıtı bulunmuştur.
Meşhur minaresine 116 basamakla çıkılmaktadır. Minaresi bugün İtalya'daki Pizza Tower (Piza Kulesi ) gibi eğridir.


KIZILIRMAK


Kızılırmak Nehri Türkiye topraklarından doğarak yine, Türkiye topraklarından denize dökülen en uzun akarsudur. Uzunluğu 1.355 km’dir. Deniz taşımacılığı için kullanılmaz. Başlıca kolları Delice Irmağı, Devrez ve Gökırmak’tır.



Nehir, İç Anadolu'nun en doğusundaki Sivas ili İmranlı ilçesinde Kızıldağ 'ın güney yamaçlarından yaklaşık 39,8° Kuzey 38,8° Doğu noktasından doğar, ilk önce batı ve güney batıya 38,7° Kuzey 34,8° Doğu ya kadar akar, daha sonra yay şeklinde biçimlenir. İlkin batıya, daha sonra kuzey doğudaki Tuz Gölü'nü geçerek kuzey batıya akar. Daha sonra kuzey ve kuzey doğuya yönelir. Burada Delice Irmağı ile 40.47° Doğu 34.14° Batı nokasında birleşir. Sonra zig zaglar çizerek kuzey batıya akar. 41.10° Doğu 34.42° Batı da Devrez Nehri ile birlikte akar.Ve Kuzey doğuya doğru döner. Sonuçta Karadeniz'e 41.72° Kuzey 35.95° Doğu noktasında boşalır. Sırasıyla Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Ankara, Aksaray, Çankırı, Çorum ve Samsun illerinden geçerken çok sayıda dere ve çayın sularını toplayarak Bafra Burnu'ndan Karadeniz'e ulaşır.


BURUCİYE MEDRESESİ

Anadolu Selçuklu Sultanı III: Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında dönemin ileri gelenlerinden Hibetullah Burucerdi oğlu Muzaffer tarafından 1271 yılında yaptırılmıştır. Taç kapıdaki taş işçiliği ile girişin solunda yer alan türbe çinileri önemlidir.


Dört eyvanlı ve ortası açık avlulu güzel bir Selçuklu medresesidir. Doğu-batı doğrultusunda düzgün dikdörtgen planlı olan yapı açık avlulu, dört eyvanlı ve iki katlı bir medresedir. Doğu-batı doğrultusunda kareye yakın dikdörtgen planlı avlu kuzey ve güneyden dörder sütun üzerine sivri kemerli ve sivri tonozla örtülü birer sıra revakla kuşatılmıştır. Yapıda; kesme taş, moloz taş, devşirme, tuğla ve çini olmak üzere beş tür malzeme kullanılmıştır. Kesme taş kuzey cephede ve avluda kaplama malzemesi olarak kullanılmıştır. Medrese taş ve çinilerle süslenmiştir.


EĞRİ KÖPRÜ




Sivas'ın 3 km güney doğusunda, Sivas-Malatya eski karayolu ve Kızılırmak'ın üzerinde 18 kemerli bir köprüdür. Uzunluğu 179,60 m , eni 4,55m dir. En büyük kemer açıklığı 7,70 m dir. Aynı doğrultuda olmadığı için Eğri Köprü denilmiştir. Köprünün kitabesi olmadığı için hangi tarihte ve kim tarafından yapıldığı bilinmemektedir.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder